Arif V 216 - Film Eleştirisi

Gişe hasılatıyla doğru orantılı olarak bu filmle ilgili birçok eleştiri yazısı görebilirsiniz. Biz bu eleştirileri ikiye ayırarak yapmaya çalışacağız. Teknik anlamda yapılan eleştiriler ve izleyicinin dilinden dökülenler olarak.

İlk olarak filme gidenlerin, filmden sonra, filmle ilgili yaptıkları ilk yorumlara bakalım. Genel ortalaması "iyi" yorumunda bulunsa da "çok fazla" gülmedik diyenler çoğunluğu oluşturmaktaydı. Peki, komedi filmine gidip çok gülmemek neyi ifade etmekteydi? Bizce şuydu: Filmin başrol oyuncusuna bakılıyor, kim var? Cem Yılmaz! Türkiye'de hatırı sayılır bir kitle tarafından komedinin ustası olarak lanse edilir. Her on kişiden dokuzu bunu onaylar. Hal böyleyken film boyunca seyirciyi diri tutup, her sahneyi tebessümle izletmek ve fazlaca kahkaha seslerini duymak "otomatik" oluşan taleptir. Tamda bu noktada ayrılıyor seyirciler... Filme sadece Cem Yılmaz var diye gelenler ve kahkaha atmak isteyenler; Filme, Cem Yılmaz'ı ve filmini izlemeye gelenler.

Varsayımımıza göre kahkaha atmaya gelenlerin tatmin olamaması "idare eder" yorumuna; filme bütün olarak bakanların ise "başarılı" yorumunu yapmasına tanık olduk. Çok güzel sahnelerde vardı, yer yer çok eğlendik, bazı sahneler vardı, yapılan espriye gülemeden bir yenisine güldük. Akılda kalan repliği oldu mu? Bilemedik ama akılda kalan sahneleri olduğu kesindi.

Teknik anlamda incelemeden önce şöyle bir oyuncu kadrosuna bakalım. Başta Zafer Algöz (Besim) oyunculuğu ve canlandırdığı karakterle bizlere neşe vermeye devam ediyor. Filmin kötü adamı rolünde izledik Algöz'ü, o zamanların kötüleri bile gereğinden fazla kibarmış. G.O.R.A filminden bildiğimiz 216 karakterine yine Ozan Güven enerji veriyor. Fi dizisinin Can Manay'ı filmi izlerken gözünüzün önünüze en az birkaç kere gelmiş olmalı. Garavel'i biz çok seviyoruz, Özkan Uğur'un karakterle olan uyumu şahane. İzlerken en zevk aldığımız karakter oyuncusudur kendisi. Farah Zeynep Abdullah (17 Ağustos 1989), yetenekli oyuncuyu Ajda Pekkan'ı canlandırırken izliyoruz. Sanki Pekkan'ın kendisi sahnedeymiş gibiydi, çok başarılıydı. Seda Bakan (10 Ekim 1985) birçok projede izledik, her seferinde çok beğendik. Bu filmde ne kadar başarılıydı biraz çelişiyoruz kendimizle belki ama Pamuk Şeker'i canlandırdığı için mi bu kadar şeker kız olmaya çalıştı bilemiyoruz. Sanki, oyunculuğu bir seviye daha yükselebilirdi. Mert Fırat'ı Sadri Alışık olarak, Şükrü Özyıldız’ı Ayhan Işık olarak, Murat Arkın’ı Cüneyt Arkın rolünde izliyoruz. Burada parantez açmamız gereken isim Çağlar Çorumlu olacak. Zeki Mürem canlandırması çok beğenildi. Kendi kariyeri için zirve denilebilecek seviyede bir performans sergiledi.

Cem Yılmaz'ın filmlerinde şöyle bir enteresanlık var mıdır, yok mudur bide siz düşünün istiyorum. Filmler onun üzerinden ilerleyince, yani çok göz önünde olunca ve espriler peş peşe gelip, izleyiciyi gülmesi için sıkboğaz edince "yeter artık" dedirtiyor olabilir mi? Kıyaslamayı daha az göründüğü filmlerle yapınca daha etkili olduğu yönünde yapabilirim. En net örneği Vizontele filmindeki rolüdür. Efsanevi repliğini herkes bilir. Son örneği ise "İftarlık Gazoz" filmiyle verebilirim. Yine yan karakter ve yine tam not alan bir performans.

Arif ve 216 için değinilecek bir başka konu ise, zamanda yaptıkları yolculuk sonucu 70'lere kadar uzanmalarıdır. Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Sadri Alışık, Ayhan Işık, Ediz Hun, Ajda Pekkan... Bunlara ek olarak Yeşilçam'a göndermeler ve kısa bir sürede olsa siyah-beyaz görüntüler... En azından bizim jenerasyonlar için (90'cılar) enteresan duyguların canlanması durumu ifa edilmiştir. Hep cam ekranın ardında izlediğimiz Yeşilçam'cılar, filmde hem beyaz perde, yani gerçek mekanlarında hemde renksiz görüntüleriyle karşımızda. Bizde koltuklarımızda o döneme gittik geldik bir süre. Dönemi yaşatmak ciddi bir prodüksiyon gerektirir ki filme bakıldığında paradan kaçılmadığı net bir biçimde anlaşılıyor. Ürün yerleştirme konusu da bunu destekliyor. 216'da Çelik'e selamlar...

İyi insanlar sadece filmlerde mi olur? Bütün film bu sorunun cevabını arıyor desek eksik kalmaz herhalde. Yakın geleceğimizde robotların yeri şimdiden hazır. Her alanda, her sektörde birer robot dünyaya geliyor. Hatta robotun birine vatandaşlık bile verildi. Absürt komedi ve bilimkurgu temeline dayanan Arif V 216 robot ile insanın uyumu ve hatta duygularını anlatıyor. Yer yer birçok yerli yabancı filme yapılan göndermelerle izleyiciyi sınıyor. Malum, hakim olmadığınız konunun esprisi sizde etki yaratmaz. Muhtemel gülebileceğiniz sahne vasat kalır.



BoxOffice verilerine göre 5-11 Ocak haftası, 1300 salonda 2.092.000 milyon kişi bilet alırken toplam hasılat 27.298.750 TL olarak belirlenmiş.

Dikkatinizi şu konuya çekmek isterim: Bu bir stand-up gösterisi değildir ve sadece Cem Yılmaz'ı seyretmiyorsunuz. Eleştirilerinizi buna göre de yapabilirsiniz.

İyi insanlar sadece filmlerde değildir.