Mandıra Filozofu İstanbul Filmi Eleştirisi

   Filmimiz 13 Mart 2015 tarihinde vizyona giren komedi türündeki Türk yapımı filmdir. Filmin yönetmen koltuğunda Müfit Can Saçıntı otururken, filmin senaryosunu ise Birol Güven kaleme alıyor. Filmin başrollerin de ilk filmde olduğu gibi Müfit Can Saçıntı ve Gülnihal Demir yer alıyor. Filmde onlara Kemal Kuruçay, Birol Güven, Mahir İpek, Alper Düzen, Uğur Alibaşoğlu, Nihan Durukan ve Abdullah Şahin eşlik etmekte. Filmin bazı kesimleri Bodrum’da bi kısım sahneleri de İstanbul’da çekildi. Filmin İmdb puanı ise 5,6’dır.

   İlk olarak kısaca oyuncuların performanslarından bahsedelim; baş roldeki Müfit Can Saçıntı ve Gülnihal Demir’in performansları gayet başarılı. İkilinin birbiri ile olan uyumları da gayet üst seviyede. Kemal Kuruçay ve Mahir İpek’in performansları ise dizi performansından farkı yoktu. Bunun yanında diğer oyuncuların performansı kötü idi. Maalesef yandaki oyuncuların performansları ve figüranların performansları çok kötü idi. Parantez açarak belirteceğim performans Uğur Alibaşoğlu’nun performansı umut vaat ediyordu.

   Filmin olumlu yanlarından bahsedersek; en iyi yanı ders verici nitelikli olması. Gerçekten Mustafa Ali karakterinin sistem sorgulaması, göndermeleri ve mesajları gayet iyiydi. Bazı replikler vardı ki efsane güzel. Tutuk başlayan film ilerleyen dakikalarda açılınca izlenebilir seviyeye geliyor. Genel anlamda iyi. Filmde küfür yok, çoluk çocuk izlenebilir film.

   Filmimizin olumsuz yanlarından bahsedelim; Mandıra Filozofu’nun ilk filmine göre daha kötüydü. Tekrara düşmüş ve o ilk filmin pırıltısı yok. İlk filmin şaşırtıcı büyüsü kaybolmuş. Daha iyi işlenebilir miydi? Kesinlikle evet. Gereksiz sahneler, uzatılmış sahneler var mıydı? Kesinlikle evet. Özellikle o sensörlü kapı, araba ve tuvalet sahnesi iğrençti. Bir de o sahnelerin ( özellikle tuvalet sahnesi) uzatılması ile hal mide bulandırıcı oluyor. Zaten film genel anlamda komik değildi. Daha çok güzel sosyal mesajlar veren bir filmdi. Yani filmden o güzel sosyal mesajları çıkarınca geriye çöp kalıyor. Senaryo desen Çocuklar Duymasından alıp koymuş sinemaya. Tek farkı televizyonda mesaj veremediği için burada güzel mesajlar verilmiş. Filmin sonu naif kalmış. Havada bir sonu var. Sinemasal tadı yok filmin. Televizyonda izlediğiniz Birol Güven dizilerinde ki bir bölüm gibi. Keşke ilk filmden sonra biraz daha bekleyip, daha güzel bir senaryo ve daha kaliteli bir oyuncu ekibi ile çekerek o güzel sosyal mesajları ve Mustafa Ali’nin sistemi sorgulamalarını yazık etmeselerdi.

   Kısaca toparlarsak; Mustafa Ali’nin sorgulamalarını ve sosyal mesajları çıkarttığımız da Birol Güven’in televizyona çektiği çöpler kalıyor. Keşke ilk filmden sonra bıraksalardı ya da ikinci film için biraz bekleyip özenselerdi.

Tüm sinema severlere iyi seyirler…