Olur Olur! Filmi Eleştirisi

   Filmimiz 7 Kasım 2014 tarihinde vizyona giren komedi türündeki Türk yapımı filmdir. Filmin yönetmen koltuğun da Kerem Çakıroğlu oturmakta. Senaryoyu ise Alper Kul ve Ali Kobanbay beraber kaleme alıyor. Filmin baş rollerin de ise Alper Kul, Ayça Varlıer, Taner Ergör, Şinasi Yurtsever, Onur Buldu, Ayten Uncuoğlu, Yılmaz Gruda, Ali Kobanbay, Aylin Kontente, Özgün Aydın, Onur Rüştü Atilla ve Mehmet Özgür yer almakta. Film İmdb puanı ise 5,3'tür.

   Film ile ilgili yapacağım girizgah “Olur Olur” u az ama olmayanı bol bi film olmuş. Belki de ekibi görünce daha büyük bir beklentiye girdim. Çünkü televizyonda başarı ile devam eden “Güldür Güldür” programında yer alan ekip oluşturuyor. Sonuç olarak özellikle ilk yarısı epey sıkarken ikinci yarısı nispeten daha iyiydi. Umarım bu ekip, sinemada daha iyi işler ortaya koyar. Çünkü kaliteli bir ekipler ve iyi bir uyumları var.

   Maalesef hikayesi baştan sınıfta kalıyor. Maalesef televizyon programında o kadar yaratıcı olan ekip filmde çok klişe bir konu üzerinden gitmeye çalışıp, gidemeyerek hayal kırıklığı yaratıyor. Bunun en büyük nedeninin ekibin yazar kadrosunun filmde yer almaması. Dizilerimizin aynı yemeği ısıtıp ısıtıp seyircinin önüne koyması gibi bu film de maalesef ısıtıp ısıtıp insanın önüne konulan yemek misali, hikâyesi bakımından tat vermiyor. Karakterimiz güveni olmayan, istediği işte çalışmayan ama istediği işte de yetenekli olmayan kayıp bir tip. Amerikan filmlerinde gördüğümüz looser karakter. Bunun ile beraber çocukluk aşkı Azra’ya âşıkken onun gerçek yüzünü göremeyen kendisine âşık olan kızı da fark edemeyen saf ve temiz kalpli insan. Kötü karakterlerimiz tamamen kötü ve zengin. Aşağı yukarı buraya kadar olan hikâyeyi her filmde bulabilirsiniz ama filmin kurtarıcı karakteri yaşam koçu Zihni, film onun sahnelerinde seviye atlıyor. Şinasi Yurtsever, Onur Buldu ile iyi bir ikili oluyor ve filmin en etkileyici performansını ortaya koyuyor.

   Film teknik açıdan düşünürsek özellikle efektleri filan göze batacak kadar kötü değildi. İnsanı rahatsız etmiyordu. Espriler genel de bayat ve cinselliğe dayalı küfürlü espriler olması insanı güldürmüyor sıkıyordu. Hikâyenin kötü olması sebebi ile yer yer uzayıp film sarkıyor. Eşcinsellik üzerinden kaba espriler yapılması da hoş durmamış. Yan karakterler resmen filmin süresi dolsun diye duruyor, Ali karakterinin annesinin üzerine gidilebilirmiş tabi ki bir Aylin Kontente fazla daha iyi kullanılabilirmiş. Behzat Ç’de Bahar karakteri, Leyla’nın Evi adlı tiyatro oyununda Almancı rolü ile oyunculuğunun başarısını bizlere gösteren Ayça Varlıer maalesef kullanılamamış ve boşa harcanmış bu filmde.

   Filmin olumlu yanlarından ilki ünlülerin kendini taklit edememeleri gayet güzeldi. Zaten filmin en iyi kısmı filmin son yarım saati idi. Yeni kaybettiğimi Ciguli’nin filmde olması ise hem duygusal hem de güzeldi. Bunun yanında yaşam koçu Zihni’nin aforizmaları da gayet güzeldi.

   Kısaca toplarsak filmin son yarım saati gayet güzeldi ama ilk tarafı sınıfta kaldı. Filmin müzikleri gayet başarılı idi. Özellikle çoğu ünlünün kendi şarkılarını söylemesi ve kendileri ile dalga geçmesi hoştu. Ve en iyisi Asu Maralman’ın “Olur Olur Bal Gibi Olur” şarkısı idi.



Tüm sinema severlere iyi seyirler…