Eski Bando'dan Ses Geliyor

Müzik konusunda her zaman alternatif seslere, hislere ihtiyacımız vardır. Bizim için o yeni sesleri keşfetmek, fark etmek bazen tesadüfi, bazense tavsiyeyle olur. Eski Bando grubunu ise sosyal medya aracılığıyla keşfetmiş oldum. Grubun ilk albümü ve ilk klibi ise onları keşfetmemden birkaç ay öncesindedir.



Vokalde Eda Baba ve Güney Marlen olmak üzere Üner Demir, Şansal Aktaş, Volkan Coşar ve Cihan Kahvecioğlu’ndan kurulu Eski Bando'nun oluşumu 2008 yılına kadar dayanmaktadır. Konser grubu olarak devam ettikleri müzisyenlik kariyerlerine 2014'de beklenen stüdyo albümüyle somutluk kattılar. Konserlerde 45'likler ve söylemek istedikleri tüm şarkıları seslendiren grubun stüdyo albümünde tamamen kendi şarkıları yer almaktadır. 10 şarkılık sadece ve renkli bir albüm.

Röportajlarında da belirttikleri gibi özgün bir prodüksiyon dönemi yaşamak istedikleri için kendi yağlarında kavrulup, demlendikten sonra "biz geldik" dediler. Müzik dünyasının mecazi anlamda can çekiştiği dönemlerde olduğumuzu düşünüyorum. Bu yüzden üretilen yeni şarkıların aslında duygu yoksunluğu içerisinde olduğu, tüketim kültürüne hizmet eden albümler olduğunu düşünmekteyim. Yine bu sebeptendir ki albümlerde cover şarkılara yer verilir veya da tamamı cover albüm şeklinde hazırlanır. Bir yandan değerleri külçe altınlarla satın alınamaz şarkıların tekrar tekrar söylenmesi gerçekten çok hoş bir durumdur. Her yeni jenerasyon o kült şarkılarla tanışma şansını yakalıyor. Gerek orijinal halleriyle, gerekse cover halleriyle... Diğer taraftan bakıldığında ise artık içi dolu, elle tutulur şarkıların yoksunluğu sanatçıları var olanı yenileme yoluna itiyor. Bu paradoksal durumun içinden çıkmanın naçizane yollarından biri Eski Bando timsali çalışmalar olabilir mi? Tartışılır.

Müziğe artı değer katan Eski Bando'nun 10 şarkılık albümlerinde bana göre öne çıkan şarkıları: Sende Söyle (klip çekilen şarkı), Gidiyorum Ben, Sensizliğin Acısı Dudaklarımda, Cumartesi ve Unutmak Zamanı... Neredeyse albümün tüm şarkılarını yazacağım.

Grubun söz ve müziğini üstlenen Güney:
"Albümün tamamı Eski Bando’nun kendi şarkılarından oluşuyor. Albümde cover şarkı yapmadık. Belki biraz idealist yaklaştık ve tamamen kendi üretimimiz olsun, ortaya yeni bir şey koyalım istedik. İçimiz böyle daha rahat. Albümde şöyle bir bütünsüzlük var. On parçanın altısı efkarlı dans müziği diyebileceğimiz cinsten. İki parça, rock soundunda. Tabi burada keman ve trompet gibi renk sazları devreye giriyor. Onun dışında vals parçamız var. Ve  bir parça de sadece akustik gitar ve vokallerden oluşuyor. "

Grubu bir televizyon programında izlerken ister istemez politik açıdan da tanıma isteği duydum. Bunun altında yatan bilinçaltı nedenlerini bilmiyorum ama bu konudaki soruma da cevap vermişler bir röportajlarında.

Evrensel Gazetesine Berat Saymadi'ye verdikleri röportajdan alıntı.

"Gezi direnişinin herkesin hayatına önemli etkileri oldu. Siz de oradaydınız. Gözlemleriniz neler? 
Güney:  Salt müzik yaşamı olarak bakmazsak o dönemde çoğu bireyin hayatında muhtelif değişiklikler oldu. Bu toplum için çok önemli bir deneyimdi o süreç. Politikacıların yastık kavgalarında yastık olarak kullanılmaması gereken bir değerdir Gezi Parkı direnişi. Hayat durduğu için birkaç ay konserleri epey azalttık, herkes gibi. Ama tabii önemli olan kardeşlik ve empati duygusunun, hoşgörü kültürünün bireylerin vicdanında yer etmesiydi. Devletin halk için olduğunu hatırlamamız gerekiyordu. Bu süreç tüm geleneksel sorunlarımıza bir başlangıç ilacı oldu diyebiliriz."

Albüm kapaklarını Eda Baba önderliğinde tüm grup üyelerinin fikri alınarak hazırlanmış. Aslında albümün tüm mutfağında kendilerinin lezzetleri yer alıyor. Grubu yine sosyal medya ve resmi web sitesinden takip edebilirsiniz.

Facebook, Twitter, Web Sitesi, YouTube

Diskografi 
Sen de Söyle
Sarhoş Dünya
Sensizliğin Acısı Dudaklarımda
Gül Diyorlar
Gidiyorum Ben
Özlemek Zamanı
Unutma Zamanı
Merhaba
Biz Rengarengiz
Cumartesi