Bizum Hoca Filmi Eleştirisi

   Emek veriyorsunuz iyi bir film yapmak için, zaman harcıyorsunuz sonra Recep İvedik tüm salonları kapatıyor. Sen onun aldığı salonların belki de ancak yedide birine sahip olabiliyorsun. Reklamın nerede ise yok, televizyonda ki sinema programlarında sadece Recep İvedik gösterime girmiş gibi sadece onu işliyorlar, oradan da reklam yapamıyorsun. Senin filmin ile seyirci arasına engel konurken seyirci bilinçli olarak bir tane filme yönlendiriliyor sonra da vay anam nasıl rekor kırdık diye televizyonlarda gazetelerde demeç veriliyor. Ben ise reklamı olmayan, rakibine göre salon olarak sadece yedide bir olarak gösterilen filme ve bu dönemde vizyona giren birçok filme haksızlık yapıldığını düşünerek yazıma böyle bir girizgâh yapmak istedim.

   Bizum Hoca, 7 Mart 2014 tarihinde vizyona giren Türk yapımı Komedi filmi. Yönetmenliğini Serkan Acar ve Yılmaz Okumuş'un beraber yaptığı filmin senaristliğini de yine Serkan Acar yaptı. Başroller de ise Cezmi Baskın, Levent Ülgen, Serhat Özcan, Sabriye Kara ve Erdem Baş bulunmaktadır.

   Filmimiz tipik bir Karadeniz filmi, bir derdi var seyircilere bir şeyler anlatmak istiyor. Ama bunu hem güldürerek hem düşündürerek yapıyor. Yeri geliyor kendisiyle dalga geçiyor yeri geliyor kendisini “çevrecinin daniskası” ilan eden paragözler ile dalga geçiyor. Film de bol bol hamsi, futbol, din, protesto, doğa ve direniş var. O güzelim Karadeniz manzarası beni benden aldı. O güzelim ağaçlar için dereler için Bizum Hoca direnmesin de ne yapsın dedirtiyor insana. Hatta filmimizin sürprizleri de var bizlere, Trabzonspor’un iki futbolcusu Florent Malouda ve Jose Bosingwa’da kamera karşısında. Tüm Trabzonsporlu hatta tüm futbol severlerin gönlünde taht kuran Trabzonspor’un eski topçusu İbrahim Yattara da filme destek olmuştur.

  Tam anlamıyla Karadeniz insanının hakkını vermeye çalışan karakterler, gerçekliğe çok yakın performanslar sergiliyorlar. Şive konusunda gayet başarılı. Öyle küfür ile güldürmeye çalışmıyor, bırakıyor Karadeniz insanın doğallığına. Film, Gezi Parkı direnişlerinde ki sloganları kullanarak göndermeler yapıyor. Bütün farklılıklara rağmen, din, dil ırk gibi ne olursa olsun haksızlığa karşı gösterilen direniş biçimi aynıdır demeye çalışıyor.

   Boş komedi olarak gösterilen ve vizyonda rekor kıran filmleri düşündüğüm zaman kesinlikle izlenmesi lazım diyebileceğim bir film. Belki çok iyi olmayabilir ama sırf verdiği mesajlar uğruna bile izlenmesi lazımdır. Kabul sonu biraz zayıf bitiyor. Yer yer zorlamalarda var. Dediğim gibi derdi olmayan o kadar çok filmin içinde derelerimizi, ağaçlarımızı, hayvanlarımızı anlatan filmler yok denecek kadar az. Önyargınızı atın kendinizi Karadeniz müziğine bırakın ve kendinizi horon teperken bulun.

                                 Tüm sinemaseverlere iyi seyirler...